Doğumdan itibaren bebeklerin açlık ve tokluk metabolizması harekete geçer. Bu nedenle anneler, bebeklerine aşırı ısrarcı olmamalıdır. Yemek yemediklerinde çabuk paniğe kapılmamalı, bebeklerinin besinlerle ilk kez tanıştığını ve metabolizmanın ihtiyaçlarının değiştiği bir dönemde olduklarını anlamaya çalışmalıdır. Bu dönemde sadece besinsel içeriği yüksek gıdalar tercih edilmeli ve besinler asla üst üste verilmemelidir. Altı aydan sonra ek gıdalara başlanabilir ve bu süreçte bebekler yeni besinlerle tanıştırılmalıdır. Ek gıdalar 6-12 ay arasında azar azar artırılmalıdır. Bu süreçte anne sütünün azaltılması gerekebilir. 6-8 ay arasında günlük enerjinin %70-80'i anne sütünden karşılanmalıdır. Ek gıdaya geçildiğinde besin çeşitlerinden her gün iki tanesi seçilerek verilmelidir. 8 aydan önce dört öğün kahvaltıya geçilmemelidir. Eğer anne sütü yok veya yeterli değilse, tüm besin çeşitleri verilebilir. Besinler mümkünse çatalla ezilmeli veya cam rende kullanılmalıdır. Bebek pütürlerden çok rahatsız oluyorsa rondo veya karıştırıcı kullanılabilir, ancak blender veya rondo kullanımı meyve ve sebzelerin vitamin-mineral içeriğini azaltabilir. Bu alışkanlıktan en geç 8. ayda kurtulmak gerekir, aksi takdirde ileride çiğneme problemi ve yediklerini çıkarma şeklinde enerji alımında kısıtlılığa neden olabilir.

Daha önce denediğiniz sebzelere ek olarak artık çeşitleri artırma zamanı gelmiştir. 6. ayın sonu, 7. ayın başı gibi brokoli, karnabahar, enginar ve kereviz kullanılabilir. Bu dönemde yavaş yavaş peynire başlamalıyız. Tuzu alınmış sade bir beyaz peynir türü tercih edilebilir. Başlangıçta tek başına kullanılmamalıdır. Peynire azar azar başlayıp miktar artırılmalıdır. Yumurta sarısı ile kahvaltı öğününde omlet şeklinde vermeye başlayabiliriz. Bebekler için kahvaltı çok önemlidir. Faydalı ve sağlıklı kahvaltı hazırlamak için sabah kahvaltısında ince dilimlenmiş tuzu alınmış beyaz peynir ve bir tatlı kaşığı pekmez ekleyip verebiliriz. Öğle vaktinde ince ince kıyılmış veya dilimlenmiş ve derisinden ayrılmış tavuk kullanılarak yapılmış sote verilebilir. Akşam 1-2 kâse sebze çorbası ve 1-2 yemek kaşığı evde mayalanmış yoğurt verilebilir.

Portakal, mandalina, limon ve greyfurt gibi turunçgiller C vitamini bakımından oldukça zengin olup bu dönemde verilebilir. Bebeğin artan demir ihtiyacına yanıt olarak et ile verilebilir ya da yeşil yapraklı sebzelerle birlikte alındığında demir kullanımını artırır. Su bu dönem içerisinde 1-2 çay bardağı olarak verilir. Potasyum içeriği ile büyüme, gelişme ve kas yapısının düzgün çalışmasında çok büyük etkisi vardır. Meyve sularını evde kendiniz hazırlayıp verirseniz çok daha faydalı olur. Mevsimine göre meyveler seçilmeli ve hazır yiyeceklerden uzak durulmalıdır.

Özellikle zeytinyağı, omega 9 dediğimiz yağ asitlerinden oldukça zengin olup bu dönemde bebeğin zeka gelişimini olumlu yönde etkilerken, sinir sisteminin oluşmasında aktif olarak yer alır. Isıya oldukça duyarlı olduğundan yemeklere pişirme işlemi tamamlandıktan ve tencereyi ateşten aldıktan sonra ilave edilmelidir. Diğer sıvı yağlar da kullanılabilir.

Bal, içeriğindeki alerjenler ve kalpte ritim bozukluğuna yol açabilecek bazı toksinler dolayısıyla bebekler için tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Çilek ve balık dışı deniz ürünleri alerjiye neden olabilir. Tatlandırıcı içeren her türlü hazır gıda, doğal olmayan meyve suları kullanılmamalı. Yumurtanın beyaz kısmı, yapısındaki proteinler nedeniyle alerjik özelliktedir. Alerjisi olmayan bebeklere 9-10 aylıktan sonra az miktarda başlanabilir. Salam, sosis ve sucuk gibi işlenmiş etler ve konserveler; içinde kimyasal madde bulunduğundan zararlı olabilir.